El Kaide’nin kurucularından ve mevcut lider Eymen el-Zevahiri’nin muhtemel halefi olarak görülen 58 yaşındaki Ebu Muhammed el-Masri’nin İran Devrim Muhafızları tarafından saklandığı ortaya çıktı
Haberde Ne Var?
ABD istedi, İsrailli ajanlar öldürdü
Amerikan istihbaratı, 1998 yılında Afrika’daki iki büyükelçilik binasının hedef alındığı kanlı saldırıların planlayıcısı olmakla suçladığı El-Kaide’nin iki numaralı isminin üç ay önce İran’da öldürüldüğünü açıkladı. İstihbarat yetkililerine göre suikast, ABD’nin talebi üzerine İsrailli ajanlar tarafından gerçekleştirildi. Ne var ki İranlı yetkililer haberin üstünü örterek suikastın sorumluluğunu üstüne almadı.
FBI, Masri’nin yakalanması için 10 milyon dolar ödül koymuştu
El Kaide kurucularından mevcut lider Eymen el-Zevahiri’den sonraki lider olarak görülen 58 yaşındaki Masri, ABD tarafından Kenya ve Tanzanya’daki ABD büyükelçiliklerini hedef alan ve iki yüzden fazla kşinin ölümüne neden olan bombalama olaylarına karışmakla suçlandığı için uzun zamandır ABD Federal Soruşturma Bürosu’nun (FBI) en çok arananlar listesinde yer alıyordu. FBI, Masri’nin yakalanması için tam 10 milyon dolarlık ödül koymuştu.
İran ile El-Kaide Arasında gizli işbirliği şüphesi
Öte yandan Ebu Muhammed el-Masri‘nin İran’da yaşaması oldukça şaşırtıcı zira Şii İran yönetimi ile Sünni aşırılık yanlısı olduğu kabul edilen El Kaide’nin Irak ve dünyanın başka bölgelerinde birbirleriyle çatıştıkları ve düşman oldukları biliniyor.
Oysa Amerikan istihbarat yetkililerinin iddiası na göre, el-Masri, 2003 yılından bu yana İran devrim muhafızlarının gözetimi altında tutuluyor ve Tahran’ın lüks semti Pasdaran’da özgürce hayatını sürüyor.
Ebu Muhammed el-Masri, geçtiğimiz yaz akşam vakitlerinde kızıyla birlikte otomobilde seyahat ederken yanlarına yanaşan motosikletli biri tarafından susturuculu silahlarla beş el ateş edilerek öldürüldü.
İran bunu Hizbullah üyesine suikast yapıldı şeklinde duyurdu
İran resmi medyası, kamuoyuna saldırı haberini Lübnanlı bir tarih profesörü olan Habib Davud olduğunu yazdıysa da Lübnan merkezli ‘MTV’ haber kanalı ve İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) sosyal medya sayfaları Prof. Davud’un Lübnan’da İran destekli silahlı örgüt Hizbullah’ın bir üyesi olduğunu belirttiler.
İsrail Hizbullah liderlerini öldürtmüyor
Motosikletli suikastçi tarafından gerçekleştirilen cinayet, İsrail’in İranlı nükleer bilim adamlarına yönelik daha önce düzenlediği suikastlara benzese de İsrail’in Hizbullah’ı savaşa kışkırtmamak için liderlerini ve üyelerini öldürmekten kaçındığı biliniyor.
Hâlbuki hem İran hem İsrail öldürülen ismin Lübnanlı profesör Habib Davud olduğunu söylese de İran’a yakın birçok Lübnanlı, ne Davud’un adını ne de öldürüldüğünü duymadıklarını bildirdi. Şii İran destekli olmayan Lübnan basınında da, İran’da Lübnanlı bir tarih profesörünün öldürüldüğüne dair hiçbir haber yer almadığı gibi Lübnan tarih profesörlerinin arasında Habib Davud adında kimse de bulunmuyor.
Bir istihbarat yetkilisi, Habib Davud’un İranlı yetkililerin Ebu Muhammed el-Masri’ye verdikleri bir takma ad olduğunu ve tarih profesörü olarak tanıtılmasının da konuyla hiçbir ilgisi olmayan bir ört-bas etme hikâyesinden başka bir şey olmadığını söyledi.
Habib Davud, İran’ın koruduğu El-Kadide lideri Masri’ye verdiği takma ad olabilir
İran, ABD’nin düşman ilan ettiği bir ismi barındırdığı gerçeğini gizlemek için iyi bir nedene sahip olabilir ama İranlı yetkililerin neden bir El Kaide liderine ev sahipliği yapmayı kabul ettikleri henüz kimse anlamış değil.
Bazı terör uzmanları, Tahran’ın El Kaide liderlerine en sahipliği yapmasının, grubun İran içinde terörist faaliyetlerde bulunmamasını sağlayacak bir sigorta görevi görebileceğini savundular. Amerikalı terörle mücadele yetkilileri, İran’ın ortak düşmanları olan ABD’ye karşı eylemler planlamak için El Kaide liderlerinin İran topraklarında kalmalarına izin vermiş olabileceğine inanıyorlar.
Batılı istihbarat yetkilileri, El Kaide liderlerinin İran hükümeti tarafından ev hapsine alındığını ve ardından bazı üyelerini serbest bırakmak için 2011 ve 2015 yıllarında El Kaide ile en az iki anlaşma imzaladığını söylese de İran, El Kaide liderlerine ev sahipliği yaptığını sürekli olarak inkar ediyor.